DİĞER
“Bir söylediği diğerini tutmayan, her şeyi sadece kendine isteyen, kendi çıkarını düşünen, bilinçli olarak ısrarla yalan söyleyen bir kişiyi sokakta görseniz bile selam vermekten imtina edecekken, onu bir lider olarak konumlandırmak ve kurtuluş gününün onun sayesinde geleceğini düşünmek, güvenilmez anlatıcının sabit değil, akışkan bir tanım olduğunu da göstermektedir bize.”
Carlos Fonseca: “Doğayı yazı açısından düşünüyorum: fosiller tarihin bir yazımıdır. O halde işin püf noktası o yazıya sadık kalmak ve onu bir hikâye olarak okumayı öğrenmek bence. Bilincin ne olduğunu yeniden tanımlayan bir hikâye: Belki de doğa, başka bir ölçekte ve başka bir dilde bir bilinçtir.”
"Bir oturuşta okunabilecek kısalıkta bir metin bu. Kayıp Zamanın İzinde’nin Albertine’inden, Marcel ile Albertine’in arasındaki ilişkiden, bu ilişki ile Proust’un hayatı arasındaki paralelliklerden bahsediyor..."
Oradalar II / İpek Yücesoy, Cyclope / Carlos Casas
Pandemi, mülteciler, Ukrayna savaşı, küresel iklim krizi, yolsuzluk, politik gerginlik, artan ırkçılık ve ayrımcılık, ekonomik kriz, distopyalar… Bütün bu gergin gündemi biraz olsun unutup rahatlamanızı sağlayacak, seyahatte ve tatilde yanınızda gezdirebileceğiniz, neşeli ve sürükleyici bazı kitaplardan küçük bir derleme...
"Ne demişti Carver, Wolff ve Ford’la arkadaşlıkları hakkında? 'Eserleri ve kişilikleri meltem ile tuzlu su kadar farklı. Benzerliklerin yanı sıra bu farklılıklar ve tanımlanması zor başka bir şey onları dost kılıyor.' Buradaki 'tanımlanması zor başka bir şeyi' tanımlamaya çalışmayacağım, ama bu 'şey'in ne olabileceğine dair –adını koymadan, bir sınıfa, ekole sokmadan– bir şeyler sezmek sanki mümkünmüş gibi geliyor bana."
"Aralarında neredeyse otuz yıllık bir zaman dilimi olan bu iki öykü, neo-liberalizmle birlikte değişen politik, sosyal ve ekonomik koşullar neticesinde özne deyince ne anladığımızı ve özne anlayışımızın nasıl bir değişime uğradığını gözler önüne seriyor."
"Ryusuke Hamaguchi Drive My Car’da birçok hikâye ile çıkıyor yola. Murakami, Çehov, Beckett, filmdeki yazar karakter Oto ve Hamaguchi’nin diğer anlatı kişileri. Hepsi birbirine bıraktığı cümleleri tamamlamanın, devam ettirebilmenin, ezberlemenin, hikâye yaratabilmenin peşinde; bu yaşamda kalabilmenin bir yolu."
"Auteur, auteur’ün külüne muhtaç: Otuz küsur sayfalık bir hikâye edebiyattan kopup geldi (Murakami), dramayla boyutlandı (Çehov), senaryoda çoğullaştı (Hamaguchi-Oe) ve sinema sanatının –hikâyelerin gücüne adanmış– bir başyapıtına, türler arası bir karnavala dönüştü..."
"Dalí, Alice’in dünyasına sürrealist bir mercekle iner ve özgürce keşfe çıkar. Burası onun çok iyi bildiği bir yerdir. Rüyalarda merakla gezmeye en az Alice kadar aşinadır. Canlı renk seçimlerinin arasından bakan, bambaşka güzellikte bir seri sunar bize. Dalí’nin çizimleri Alice’in sadece çocuk kitabı olmadığını bir kez daha hatırlatır niteliktedir."
"Onetti’nin romanlarına aşina oldukça anlatılanların sahihliğinin pek bir önemi olmadığına kani oluruz; anlatılan hikâyeler parçalara ayrılabildikleri gibi, olmadık şekilde birleşebilirler de. Hikâyelerin birleşmesinden kastettiğim, başta bize alakasız gelen yapboz parçalarının sayfalar ilerledikçe yerlerini bulmaları değil, farklı bir teknik..."
"García Márquez’in kaleminden hissettiğimiz en belirgin şey duyularımıza yaptığı uyarıcı göndermelerdir. Kokular, renkler, tatlar her bir sözcükle zengin imgeler cümbüşüne sokar okuru. Bunaltıcı tropik sıcaklarda badem ağaçlarının kokusunu duyarız satırlar arasında."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.